Köstebek Nedir? Köstebekler Ne Yer? Özellikleri Nelerdir?

Köstebekleri çok sık göremesek de var olduklarını biliyoruz. Peki, nedir bu köstebekler? Köstebekler ne yer? Daha birçok bilinmeyen özellikleri olan bu hayvanları mercek altına aldık ve tüm bilinmeyenlerini bir araya getirdik. Bu hayvanlar kendilerine has özellikleri ve yaşam tarzlarıyla dikkat çeken ve merak edilenler arasındadır. Ayrıca halk dilinde köstü ve kör köstü olarak duyduğunuzda şaşırmadan bu hayvanlardan bahsedildiğini düşünebilirsiniz. Köstebekler hakkında bilgi edinmek için yazıyı okumaya devam edin. İşte detaylar.
Köstebek Hayvanı Nedir?
Köstebek, genellikle toprak altında yaşadığı için insanlara nadiren görünmektedir. Hayvanlar âleminin kordalılar şubesinin böcekçil sınıfında bulunurlar. Köstebeklerin varlıklarını çevrede gördüğümüz küçük tepeciklerden anlayabiliriz. Köstebekler çoğunlukla toprak altına kazdıkları küçük tepeciklerde bulunurlar. Kendi yuvaları kendileri oluştururlar ve yuva yapmak onlar için oldukça basit bir eylemdir. Dünyanın çoğu yerinde yaşayabilmektedirler. Çünkü zaten hava koşullarıyla ve iklimle çok alakaları yoktur. Yaşayamadıkları tek yer çöl bölgeleridir. Sürekli toprak altında olduklarından dolayı görme yetileri çok iyi değildir.
Bu hayvanlar toprağı eşmelerinden dolayı tarlalara zarar vermeleriyle meşhurdurlar. Ancak düşünüldüğü gibi köstebekler tarlaya zarar vermezler. Aksine tarla için faydalı hayvanlardır. Toprağın zarar görmesini önlemektedir. Çiftçinin fazlasıyla rahatsız olduğu hayvanlar ise bu yanlış bilginin aksine kör farelerdir. Kör fareler ile bu hayvanlar sıkça karıştırılmaktadır. Kör fareler bitki yerler ancak bunlar hiç ot ve türevi şeylerle beslenmedikleri için mahsule zarar vermezler.
Köstebekler Ne Yer?
Her canlı yaşamını devam ettirebilmek için bir şekilde besin tüketmektedir. Her canlı kendine özgü yetileriyle besin arar ve tüketir. Peki, köstebekler ne yer? Nasıl beslenir? En sevdikleri yiyecekler nelerdir? Köstebekler toprak altında yaşayan hayvanlar oldukları için en kolay ulaşabildikleri besin bitki kökleridir. Ama bitki yemezler. Otçul olmayan bu hayvanlar daha çok toprakta bulunan böcekleri ve solucanları yiyerek beslenirler. Bazı durumlarda toprağın üstündeki böcekleri de avlayabildikleri bilinmektedir. Bir günde yaklaşık olarak kendi ağrılıkları kadar besin tüketirler. 12 saat boyunca besinsiz kaldıkları takdirde ölürler. Açlığa hiç dayanamazlar. Evde beslenen köstebekler günde yaklaşık 60 – 70 tane solucan yiyebilmektedirler.
Köstebekler besinlerini ararken burunlarından yararlanırlar. Görme duyuları çok iyi olmayan bu hayvanlar göz eksikliklerini burunlarıyla giderirler. Burunları çok iyi koku alabilmektedir. Karşılaştıkları besinin kendilerine uygun olup olmadığını koklayarak anlarlar. Bilimsel araştırmalarda uzmanlar tarafından yapılan inceleme sonucu burunlarında bal peteğine benzer bir yapı görülmüştür. Bu yapının sebebi eimer organıdır. Burunlarındaki eimer organı sayesinde çok kolay bir şekilde besinlerine ulaşabilirler. Köstebekler ne yer sorunuzu cevapladığımıza göre daha farklı sorulara devam edebiliriz.
Köstebek Türleri
Doğada her hayvanın kendi içerisinde farklı türleri bulunabilmektedir. Köstebeklerin türleri de kendi içlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Dünyada toplam 9 tür oldukları bilinen bu hayvanlardan bazılarına Türkiye’de de rastlanmaktadır. Türkiye’de bulunan köstebekler arasında; Kafkas köstebeği, Acem köstebeği, Avrupa köstebeği, Karadeniz köstebeği yer almaktadır. Bulundukları yerlere bakıldığında daha çok yüksek yerleri tercih ettikleri anlaşılmaktadır.
Köstebek türleri arasında en popüler ve ilginç olanı şüphesiz yıldız burunlu köstebeklerdir. Diğer türler arasında en kolay ayırt edilen de bu türdür. Bu hayvana bilimsel kaynaklarda Condylura cristata adıyla erişim sağlayabilirsiniz. Adından da anlaşılacağı üzere burnu yıldız şeklindedir. Burnunda 22 adet parmağa benzeyen şekiller bulunmaktadır. Bu dokunaçlar; dokunarak çevreyi algılamayı, koku almayı ve solumayı sağlamaktadır. Diğer türlerde bulunan eimer organı yıldız burunlu türünde çok daha gelişmiş bir şekilde bulunmaktadır. Bu onların avcılara karşı korunmalarını ve avlarını kolay yakalayabilmelerini sağlamaktadır. Yıldız burunlular en çok Kuzey Amerika’da bulunur.
Daha birçok köstebek türü bulunmaktadır. Türler arasında:
- Asya sivri köstebekleri
- Anderson sivri köstebeği
- Meraklı sivri köstebek
- Tüy kuyruklu köstebekler
- Geniş ayaklı köstebek
- Kıyı köstebeği
- Büyük Çin köstebeği
- Uzun burunlu köstebek
- Ada köstebeği
- Ak kuyruklu köstebek yer almaktadır. Bu türlerin kendilerine has özellikleri ve farklılıkları bulunmaktadır.
Köstebek Özellikleri
- Böcekçil hayvanlardır. Bitki tüketmezler. Omurgasızları ve böcekleri yiyerek beslenmeyi tercih ederler.
- Toprağı ön taraflarıyla kazmaktadırlar. Bu yüzden ön üyeleri çok keskindir.
- Yuva için oluşturdukları tümsekler küçüktür. Çok büyük yuvalara ihtiyaç duymazlar. Seyrek yuvalar oluştururlar.
- Sivri tırnakları vardır.
- Talpidae familyasında yer almaktadırlar.
- Boyutları yaklaşık olarak 15 – 20 santimetre kadardır.
- Memeliler sınıfında yer almaktadırlar.
- Tez canlı atik hayvanlardır. Gözden kolayca kaybolabilirler.
- Vücutları silindire benzemektedir.
- Köstebekler tünel açabilmektedirler ve bu tünlerde 4 kilometre kadar ilerleyebilme özelliğine sahiptirler.
- Yuvalarının tavanını geniş yaparlar. Taşkın ve sel gibi durumlarda zarar görmemek için.
- Yuvalarının altlarını yapraklarla döşerler ve hava alacak açıklıklar yaratırlar.
- İştahları fazlasıyla açık hayvanlardır. Doyma hissine çok geç ulaşırlar.
- Tüyleri parlaktır ve kadifeye benzer bir dokuya sahiptir.
- Siyah, gri ve beyaz tüylü olanları vardır.
- Esnek bir vücuda sahiptirler. Sağa ve sola kolaylıkla dönebilecek bir yapıdadırlar.
- Ağzı ve burnu dışa doğru çıkıktır. Hortum şekline benzemektedir.
- Ayaklarında beşer tane parmak bulunmaktadır. Bu özellikleri kazıyı ve sürünmeyi kolaylaştırır.
- Toprak altındaki zararlı haşeratları yerler böylece toprağın zarar görmesini önleyerek düzen sağlarlar.
- Yalnızlığı seven hayvanlardır. Bu yüzden doğduktan kısa bir süre sonra yuvadan ayrılmayı tercih ederler.
- Ağırlıkları genel olarak 100 – 130 gram arasında değişiklik göstermektedir. Erkekler dişilere göre daha ağırdır.
- Işığa karşı fazla hassas hayvanlardır. Kısık bir ışığı bile hemen fark edebilirler.
- Köstebeklerin kuyrukları ortalama 2 – 3 santimetre kadardır.
- Fazlasıyla keskin ve sivri dişleri vardır. 44 tane kadar dişleri bulunmaktadır.
- Ortalama ömürleri 4 -5 yıl civarındadır. Daha uzun ve kısa yaşayanlar da elbette vardır.
Köstebeklerin Yaşamları
Köstebeklerde her yerde yaşayabiliyor olsalar da genel olarak Kuzey Amerika ve Asya’da görülmektedirler. Sulak yerleri özellikle tercih etmeye çalışırlar. Genelde toprak altında yaşadıklarını belirtmiştik. Onun haricinde nadiren de olsa dışarı çıktıkları da görülmüştür. Dışarı çıkmalarının başlıca gerekçesi besinlerinin azalıyor olmasıdır.
Köstebeklerin üreme dönemleri ilkbahar olarak bilinmektedir. Gebelik süreleri ve aşamaları türden türe farklılık gösterebilmektedir. Örneğin; Asya ve Avrupa’daki köstebeklerin dişileri beş hafta kadar gebelik yaşamaktadırlar. Peki, köstebekler kaç tane yavru yapar? Bir doğumda yaklaşık olarak 3 – 7 arasında yavru dünyaya getirebilmektedirler. Yeni doğan yavrular ilk başlarda tüysüzdür. Tüylenme süreci 15 gün sonrasında tamamlanmaktadır. Yeni doğan bir yavrunun tam anlamıyla ergin hale gelmesi bir yıl kadar sürmektedir.
Köstebeklerin bazı tehlikede kaldıkları anlar vardır. Tilki ve sansarlar köstebeklerin bir numaraları düşmanıdır. Avlanma veya başka herhangi bir tehlike hissettiklerinde hemen sinyal vermeye başlarlar. Sinyalleri derilerinden sıvı ve pis kokan bir madde atarak verirler. Bu koku onlar arasında iletişim kurmaya yaramaktadır. Bu özellik onları avlanmaya karşı koruyabilmek için oldukça önemlidir. Çünkü düşman bu kokuyu alarak rahatsız olur ve hemen bulunduğu ortamı ter eder. Böylece köstebekler de avlanma riskinden kurtulmuş olur.
Köstebeklerin kürklerinin maddi değeri oldukça fazladır. Bundan kaynaklı olarak kötü niyetli insanlar bu hayvanları avlayarak para kazanmaya çalışmaktadır. Bu durumun sonucu olarak sayıları azalma riski taşımaktadır. Sayılarının azalmaması için yaşam alanları tahribat edilmemeli ve hayvanlara zarar verilmemelidir.
teşekkürler