Karaca Hayvanı Nedir? Nerede Yaşar? Özellikleri Nelerdir?

Karaca Nerede Yaşar: Hayvanlar âleminde sayısız türde hayvan bulunmaktadır. Her hayvanın kendine has özellikleri ve yaşam alanları vardır. Özellikleri sayesinde doğada avlanabilir ve yaşamlarını sürdürebilirler. Yaşamlarını sürdürerek üreyebilmeleri doğadaki soylarının tükenmemesi adına önemlidir. Hayvanlar kendi yaşam alanlarına en uygun yerlere kolayca adaptasyon sağlayabilmektedirler. Hayvanlar âleminde bulunan canlılardan biri de karacadır. Bu hayvanların varlıklarının 40 milyon yıl öncesine dayandığı arkeolojik araştırmacılar tarafından kanıtlanmıştır. Karaca hayvanı ile alakalı aklınıza gelebilecek tüm soruların yanıtlarına yazımızda yanıt verdik. Özellikle Karaca nerede yaşar, özellikleri nedir ve ne şekilde beslenir gibi tüm detayları öğrenmek için okumaya devam edebilirsiniz.

Karaca Hayvanı

Karaca hayvanlar âleminin kordalılar şubesindeki memeliler sınıfında yer alan bir canlıdır. Takım olarak çift toynaklılar arasındadır. Ait olduğu familya ise geyikgiller olarak tanımlanmıştır. Kısacası karaca bir geyik türüdür. Geniş bir yaşam alanına sahiptirler. Ortalama olarak 15 20 yıl yaşadıkları bilinmektedir. Çok uzun süreli ömre sahip hayvanlar değillerdir. Normal bir karaca hayvanının ağırlığı 35 kilogram civarındadır. Boyu ise 80 – 90 santimetre olarak ölçülmüştür.

Türkiye’deki en küçük geyik türü olarak nitelendirilmektedir. Bacakları uzun ve gözleri göz alıcı şekilde büyüktür. Kirpikleri de oldukça uzun ve dikkat çekicidir. Dişilerde boynuz olmaz ancak erkeklerinde küçük boynuzlar bulunmaktadır. Renkleri yaz aylarında kırmızı ve kahverengi gibi görünmektedir. Kış aylarında ise bu tonlar değişiklik göstererek gri ve boz kahverengiye dönmektedir. Kuyruklarının olduğu kısımda ayna adı verilen bariz bir şekilde görünen benek bulunmaktadır. Bu benek genellikle karaca hayvanlarını teşhis edebileceğiniz net özellikler arasındadır.

Karaca Hayvanı Özellikleri

• Kendilerine has en önemli özelliklerinden biri yüksek atlama potansiyelleridir. Bu konuda usta olan hayvanlar engebeli ve yüksek yerlerden kolayca kaçarak kısa sürede uzaklaşabilirler.
• Kendi türlerinden dahi olsa çok arkadaş canlısı hayvanlar değillerdir. Kendilerine uygun alanları aralarında paylaşarak ayrı takılmayı tercih etmektedirler. Küçük alanlara ayrılarak birbirlerinden bağımsız hareket etmektedirler.
• Stres altındaki hamile karacalar düşük riski taşımaktadırlar. Özellikle insan gördüklerinde düşük yaptıkları bilinmektedir.
• Doğum zamanlarında 800 ile 2000 arasındaki rakımlı yerleri tercih etmektedirler.
• Yaban hayvanları arasındaki en hassas hayvanlar arasında yer almaktadırlar.
• Üçlü veya dörtlü gruplar halinde besin aradıkları ve beraber yedikleri görülmektedir.
• Dişi karacalar yavrularını sahiplenirler ve korurlar. Özellikle tehlikeli anlarda yavrularını asla yalnız bırakmayarak onlara destek olurlar.
• Çiftleşme zamanları genel olarak temmuz ve ağustos aylarındadır.
• Doğurarak çoğalmaktadırlar.
• Doğadaki tek eşli canlılar arasında yer alırlar.
• Otçul hayvanlardır.
• Erkekler yalnız yaşamayı tercih ederken anne karacalar yavrularıyla beraberlerdir.
• Çok fazla su tüketirler. Su ihtiyacı fazla hayvanlardır.
• Kışın karlı yollarda yürümekte zorlanmaktadırlar.
• Hızlı koşabilen atik hayvanlardır.
• 14 aylık olduklarında üreme yeteneğine ulaşırlar.
• Yavrular 4 5 ay kadar süt emmeye devam ederler.
• Kendilerini korumaya çalıştıklarında dairesel hareketler çizerler ve bazen genç ağaçlara kendi kokularından oluşan işaretler bırakmaktadırlar.
• Mevsimlerde renk değiştirmektedirler.
• Gebelik süreleri yaklaşık olarak 290 gün kadardır. 290 gün boyunca yavrularını taşırlar.
• Doğumlarda iki yavru doğurmaktadırlar.
• Erkek karacalar yılda bir kereye mahsus boynuz atmaktadırlar. Yeni çıkan boynuzları kadifemsi bir dokuya sahiptir. Ancak boynuz büyüdükçe bu kadife doku atılarak değişmektedir.
• Boynuzların boyu yaklaşık olarak 20 santimetre civarındadır.
• Göç yapmazlar. Ancak yüksek yerlere tırmanma özellikleri sayesinde kışın alçak yerlerde yazın ise yüksek yerlerde besinlere ulaşabilirler.
• Mevsim koşullarına bağlı olarak bazen kısa mesafelere toplu olarak göç edebilmektedirler.
• Bu hayvanlar genel olarak sakin zamanlarda açık alanlara yayılmayı tercih etmektedirler.
• Erkekler yuvalarının tehlikede olduğunu hissettiklerinde boynuzlarını kullanarak ölümle sonuçlanan kavgalara girişebilmektedir.
• Yavruların kürklerindeki benekler sayesinde kamufle olmaları kolaydır. Bu özellik olgunlaşma sürecinde yalnız kaldıkları anlarda kendilerini korumalarına yaramaktadır.
• Kuşa benzeyen bir ötme tonları vardır. İnce ve düdük sesini andırmaktadır.
• Çiftleşme dönemlerinde seslere karşı büyük hassasiyetleri bulunmaktadır.

Karaca Hayvanı Yaşam Alanı

Karaca hayvanlarının yerleşim yerlerine bakıldığında geniş alana yayıldıklarını görmekteyiz. Ancak bu hayvanlar çok göz önünde olmayı tercih etmedikleri için daha çok gün doğumu ve batımı gibi zamanlarda açık alana çıkmayı tercih etmektedirler.

Orman, tarım arazileri gibi farklı alanlarda yaşamaları mümkündür. Yaşam alanlarını seçerken dikkat ettikleri bazı kriterler bulunmaktadır. Bunlar arasında; besin ve suya ulaşımın kolay olması, insanların yoğun olarak bulunmaması, sakin ortamlar olması, iklimin elverişli ve çok sert olmaması yer almaktadır.

Bu özelliklere sahip olan çoğu alanda yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Yaşam alanlarını tehdit eden birçok faktör yüzünden bu kriterler olsa dahi zorluklar çekebilmektedirler. Mesela avcı faktörü karaca hayvanlarını tehdit eden büyük bir sorundur. Karaca hayvanı avlamanın cezası 5 bin lira kadardır. Ayrıca ormanların yenilenmesi için genç tip ağaçlandırma çalışmaları çok yıllık bitkilere zarar verdiği için hayvanların habitatı hasara uğramaktadır.

Karaca Hayvanı Dünya’da Nerelerde Yaşar?

Geyik türü olarak bilinen karacalar kendilerine doğada fazlasıyla yer bulabilmektedirler. Bu hayvanlar Asya ve Avrupa’daki birçok yerde bulunmaktadırlar. Bulundukları alanın şartlarına uygun farklılıklar gösterebilmektedirler. Örneğin daha soğuk hava koşullarındaki bir karaca ile daha ılıman bir yerde bulunan arasında az da olsa farklılıklar görülmektedir. Bu onları doğadaki yaşam koşullarına uygun getirme adına olumlu farklılıklardır. İngiltere, Avrupa’nın neredeyse tamamı, Suriye, Kuzey Irak ve İran’da yaşamaktadırlar.

İrlanda’da kendine uygun yaşam koşulları bulan türleri mevcuttur. Orta Avrupa’da 1960’lardan sonra hızla yayıldıkları bilinmektedir. Yapılan araştırmalardaki verilere göre Almanya’da 2 milyon, İsveç’te 1 milyon ve İngiltere’de 500 bin karaca olduğu tespit edilmiştir. Macaristan ve Litvanya gibi yerlerde bu sayılar biraz daha düşüktür.

Karaca Hayvanı Türkiye’de Nerede Yaşar?

Karaca Nerede Yaşar: Karacalar Türkiye’de 10 milyon hektarlık bir alana yayıldıkları söylenmektedir. Bilimsel olarak kanıtlanmış herhangi bir veri bulunmamaktadır. Türkiye’de 1998’de elde edilen verilerde 15 – 20 bin civarı karaca hayvanı var olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’de Çanakkale ve Hatay illerindeki ağaçlık alanlarda avcılık ve otlatmalar yasaklanarak bu tarz hayvanlar korunmaya çalışmaktadır. Bu tarz çalışmalara Batı Karadeniz bölgesinde de rastlanmaktadır.

Bu türlerin Türkiye’de en yoğun bulunduğu alanlar arasında Trakya en başta gelmektedir. Bu hayvanlar dağlık ve ormanlık yerleri sevmektedirler. Bu yüzden Belgrad Ormanlarında, Tekirdağ bölgesinde, Çanakkale çevresinde, Kaz Dağları, Kocaeli, Bilecik, Bursa ve Adapazarı’nda yaşadıkları bilinmektedir. Bu şehirlerin yanı sıra çoğu Karadeniz illerinde de yaşadıkları görülmektedir. Ege Bölgesinde bulundukları yerler arasında; Bergama, Soma, Demirci, Ödemiş yer almaktadır. İç Anadolu bölgesinde kendilerine uygun yaşam alanı bulamadıkları için orada yaşamamaktadırlar.

Karaca Hayvanları Ne Yer?

Bu hayvanların çoğu bitki türleriyle beslenmektedirler. Bu yönleriyle otçul hayvanlar olduklarını anlamak mümkün. Genel olarak büyük bir çoğunluğu çok yıllık otsu bitkileri yemektedir. Buna ilave olarak karaca hayvanlarının yedikleri bitkiler arasında ağaç ve çalılar da yer almaktadır. Nadiren de olsa mantar ve eğrelti gibi şeyler de tüketebilmektedirler. Doğada yiyebilecekleri birçok bitki var gibi görünse de aslında orman tahribatı nedeniyle beslenme alanları daralmaktadır.

Çok çeşitli bitki örtüsü tahribata uğradığı için bu hayvanlara daha az seçenek kalmaktadır. İğne yapraklı ormanlara yetişenler ladin, çam ve göknar gibi türlerle beslenirken geniş yapraklı ormanlarda yaşayanlar daha çok meşe ve gürgen ile beslenmektedirler. Tarıma uygun arazilerde yaşayanlar ise otsu bitkilerle beslenme ihtiyaçlarını gidermektedirler. Kısacası bulundukları bölgelere göre besin çeşitleri değişebilmektedir.